Bu örgütlerden bazıları dünyadaki sistemi değiştirmek ve insanları yönetmek amaçlı, bazıları şiddet içerikli eylemler gerçekleştirerek korku salmak amaçlı, bazıları ise ruhsal arınma ritüelleri düzenlemek amacıyla kurulmuştur. Bu örgütler içerisinden en çok merak edilenleri sizler için derledim.
1. İlluminati Örgütü
2. Masonluk
Masonluk, başlangıcının resmi olarak 16’ncı yüzyılın sonu ve 17’nci yüzyılın başlarına dayandığı düşünülen bir çeşit ‘Kardeşlik’ organizasyonudur. Dünyanın birçok ülkesinde beş milyon üyesi bulunmaktadır. Sadece İngiltere, İskoçya ve İrlanda’da 480 bin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ise 2 milyona yakın üyesi bulunmaktadır. Tarihte ve günümüzde legal sistemlerde önemli yerlerde politik adamları ve bağlantıları bulunmaktadır.
Masonlar için sır ve gizliliğin bir gereği olan sembolizm çok büyük önem taşır. Masonlukta semboller, Masonik ilkeleri daha iyi anlatmak, ritüellerin içerdiği aşamaları ve öğütleri belleklere iyice yerleştirmek bunların uzun ömürlü olmalarını sağlamak için kullanılırlar. Masonlukta sır olarak nitelendirilen şeylerin başında Masonik işaretler, sözcükler ve simgelere verilen anlamlar gelir.
3. Opus Dei Örgütü
Gizli bir örgüt olan Opus Dei’nin tüm üyeleri Katolik meslek sahiplerinden oluşmaktadır. Bunun yanında her ülkede de örgütten sorumlu bir Kardinal bulunmaktadır. Onlara göre Papa’nın kimliği, Kilise’nin de, Papalık Makamı’nın da üstündedir. Papa, Tanrı-Krallığı’nın kutsal önderidir. Böylesine yüce bir mertebeye erişebilen kişi de elbette Olağanüstü bir kişidir. Bu nedenle Opus Dei, böylesine olağanüstü bir kişi tarafından temsil edilen Vatikan Devleti’ni yüceltir ve Kilise’yi ikinci planda görür.
2.8 milyar dolar serveti, 15 üniversitesi, 97 teknik okulu, 36 ilköğretim okulu olan Opus Dei ile ilgili pek çok tartışma yaşanmış ve olumsuz görüşler dile getirilmiş buna rağmen örgüt herhangi bir açıklama yapmamıştır.
4. Kuru Kafa ve Kemikler Tarikatı
Mezar adı verilen S&B’nin merkezi eski Yale kampüsüdür.Skull and Bones’a üye olabilmek için, Yale Üniversitesi’nde son sınıf lisans öğrencisi olmak gerekir. Pledge adı verilen adaylar, üçüncü sınıftayken Skull and Bones üyeleri tarafından belirlenir ve aday oldukları, bir sene boyunca izlenecekleri ve uygun görülürlerse bir sene sonra üyeliğe kabul edilecekleri kendilerine söylenir. Uygun görülen adaylar ise bu bir senelik izlemenin ardından, son sınıfta iken üyeliğe alınırlar.
Üye olmayanların giremediği ve herhangi bir pencere bulunmayan binalarına, 1960’lı yıllarda iki Yale öğrencisi, ormanda buldukları bir gizli geçit vasıtasıyla gizlice ve şans eseri girmeyi başarmışlar ve gördüklerini anlatmışlardı. Tamamıyla ezoterik bir yapıya sahip olduğunu söyledikleri binada, çeşitli mabetler ve ritüelik malzemeler yer aldığını; üst katta bulunan büyükçe bir mezar resminde ise yan yana duran üç kuru kafanın yanında bir taç, bir asa ve bir kalem bulunduğunu öne sürmüşlerdi. Altında yazan yazıda ise Almanca olarak; “Kim Kral, Kim Prens, Kim Dilenci? Ölüm Karşısında Hepsi Eşit” ibaresi, topluluğun ezoterik ve felsefi yapısını tüm dünyanın gözleri önüne sermiş, topluluğa yönelik yapılan sert eleştiriler, bunun ardından, büyük ölçüde kesilmişti.
Birçok ABD başkanının ve Dünya’nın en zenginlerinin içerisinde bulunduğu örgüt, bünyesinde ki üyeleri daha iyi makamlara yerleştirmesi ile de biliniyor.
5. Trilateral Komisyonu
Masonik sistemin yeni bir uyarlaması olan Komisyon, ilk olarak Carter hükümetinde büyük güce ulaştı. Hükümette, Carter’ın kendisi de dahil 20 önemli kişi Komisyon’a üye idi. Komisyonun diğer üyeleri önde gelen finansörler, sanayiciler ve akademi uzmanlarıydı. Carter’ı izleyen hükümetlerde de Trilateral’ın etkisi sürdü; Bush ve Clinton birer Trilateral üyesiydiler.
Brzezinski, 1973-1976 arasında başkanlığını yapmıştır. Tarikatın simgesi şu şekildedir: Bir kürenin üç yanından üç üçgen uzayarak kürenin ortasında buluşurlar ama birleşmemişlerdir. Bunları birleştirdiğiniz taktirde tek bir büyük üçgen meydana çıkar. Her bir üçgen trilateralin üç bölgesini simgeler. Üçgenler muhtemelen piramidi simgelemektedir. Büyük üçgen de büyük piramittir. Büyük piramidin birleşmemiş olması, tek dünya devletinin henüz kurulmamış olduğunu gösteriyor olabilir.
6. Ku Klux Klan Örgütü
John C. Lester, Binbaşı James R. Crowe, John D. Kennedy, Calvin Jones, Richard R. Reed, Frank O. McCord’dır.
Ku Klux Klan örgütü Amerikan İç Savaşı sonrasında siyahilerin kazanmaya
başladığı haklara, özgürlüklere ve siyah ırk-beyaz ırk eşitliğine karşı çıkmıştır. Amaçlarına ulaşmak için şiddet ve teröre başvurmuşlardır. Örgüt iki defa dağılmasına rağmen 1950 ve 1960’larda tekrar canlanmıştır. Günümüzde bazı bölgelerde sadece yerel bazda faaliyet göstermektedir.
7. Bohemian Klübü
Faaliyetleri son derece gizli olan topluluğun özel vadisine giriş ABD devlet güçleri tarafından engellenmektedir. Merkezdeki çiftlik aynı anda yüzlerce kişinin hafta sonu toplantılarına katılabileceği niteliktedir. ABD’nin hemen her eyaletinde tapınakları vardır. Sembolleri baykuştur. Ritüellerde baykuşa hitap edilir ve bir simge olarak baykuş motifi kullanılır.
Bohemian Grove hem çok zengin hem de en kilit noktalardaki elitlerin oluşturduğu daha üst ve çok daha gizli bir seçkin kulübüdür. Bine yakın ABD’li elit insan sürekli olarak hafta sonu California’da veya diğer eyaletlerdeki çiftliklerde toplanıp törenler yapıyorlar ve gizli ritüeller uygulanıyor.
8. Gül – Haçlılar Örgütü
Anglia”da bulunan “Societas Rosicruciana”nın üyesi olan Hargrave Jennings, bu rit ve gizemlerin temelde cinsel nitelikli olduklarını vurgulamak için elinden geleni yapmıştır… Gül-Haç felsefesinin dayanağının Tantrik seks olduğu konusunu sürekli işleyen Jennings, bir mason simgesi olan Süleyman Mührünün iç içe geçmiş erkek ve kadın üçgenler biçiminde yaşamı simgelediğini açıklıkla belirtmiştir.
Kurucusu Christian Rosenkreuz olarak bilinmektedir.Fakat bazıları örgütün eski Mısır’da filizlendiğini ve Platon, İsa ve İskenderiyeli Philo gibi, sıra dışı din ve felsefe önderlerinin de örgüte üye olduklarını ileri sürerler. Ancak, örgütün tarihini 16. yüzyıldan daha eskiye dayandıracak hiçbir kanıt mevcut değildir.
Örgüt 1630’da Malineler konseyi tarafından sihirbazlık ve dinsel sapkınlık suçlamasıyla kapatılmıştır.
9. Majestic 12 Örgütü
Majestic 12 örgütü, FBI birimi ile çok gizli olarak yürütülen çalışmalarda Dallas eyaletinde ortaya çıkan UFO ları ve daha başka yerlerde “gerçektir!” olarak belgelenen uzaylı olaylarını ABD başkanına rapor olarak sunmuşlardır. Bu belgeler 1982 yılına kadar halktan gizlenmiştir.
10. Tapınak Şövalyeleri
Tarikat hiyerarşik bir yapılanma içerisinde bulunmuştur. Tarikatında başında her zaman Fransız asıllı bir şövalye bulunmuş ve Avrupa’nın belirli şehirlerinde ve ülkelerinde bu başkana bağlı birer temsilci ve temsilcilere bağlı daha küçük gruplar şeklinde örgütlenmişlerdir.
1307 yılında tarikatın başındaki isim olan Jacques de Molay, tarikatı Hospitalierlerle birleştirmek istedi fakat bir anlaşmaya varamadılar. Papa, Fransa Kralı IV. Filip’in baskısıyla tarikatı aforoz etti ve tarikat üyeleri tutuklanarak işkence altında kabule zorlandıkları suçlamalardan dolayı idam edildiler.
11. Thule Society Örgütü
Thule örgütü’nün sembolü, çift boynuzlu Viking miğferidir. Kökleri, kayıp kıta “mu” uygarlığına dayanan bu öğretinin temel taşları, insan psikolojisinin bilinmeyen yanları ve zaman boyutları idi. Amaçları, “zamanda insan ve taşıt naklini” gerçekleştirerek, Dünya’nın kaderini değiştirip üstün bir ırk meydana getirmek ve “üst zekalılarla” diyaloğa geçmekti.
Nazi partisinin 7 kurucusundan biri olan Dietrich Eckardt, Thule tarikatının temel ifadesini şöyle açıklıyordu;
“Thule’nin tüm sırları, eski kayıp bir uygarlığa dayanır. insanoğlu ile dış zekalar’ arasında bulunan bazı aracı varlıklar, bu sırlara erenlere büyük bir güç kaynağı oluşturmaktadırlar. Bu güç kaynağı Almancayı dünyaya egemen kılacaktır. Yine bu güç kaynağı, geleceğin üstün insanının ortaya çıkmasını ve insan türünün değişimini sağlayacaktır. ”
Thule örgütü’nün merkezi, birinci dünya savaşı’ndan sonra, İstanbul’a taşınmıştır. örgütün başkanı, hitler tarafından İstanbul’a gönderilen, ancak daha sonra İstanbul’da intihar süsü verilerek öldürülmüş olan (Türk literatüründe “Gizli Müslüman Baron” diye anılan), “Baron Rudolf von Sebottendorff” (diğer adıyla, “Rudolf Glauer”)dir. araştırmacı yazar Jason Bishop, Baron Sebottendorff’un, İslam mistizmi ve Süfizmini tüm ayrıntıları ile çok iyi bilen ve tarikatlarla doğrudan teması olan bir kişi olduğunu belirtmektedir.